Türkiye'de Yabancılar İçin G Kodlarının Anlamı Ve Hukuki Niteliği

Sorular

1.  Türkiye'de hakkıma G-87 kodu konuldu, bu ne anlama geliyor?
2.  Türkiye'ye giriş yasağımı nasıl öğrenebilirim?
3.  G-26 yasadışı örgüt faaliyeti kodu nasıl kaldırılır?
4.  Sahte belge kullandığım için G-34 kodu aldım, Türkiye'ye tekrar girebilir miyim?
5.  Dolandırıcılık suçlamasıyla (G-67) hakkımda tahdit kodu var, ne yapmalıyım?
6.  Türkiye'de G-87 kodunun kaldırılması için izmir yabancılar hukuku avukatı ile mi çalışmalıyım?
7.  Tahdit kodunun iptali için dava açma süresi ne kadardır?
8.  Meşruhatlı vize başvurusu nedir ve kimler yapabilir?
9.  G-78 bulaşıcı hastalık kodum var, tedavi olduktan sonra Türkiye'ye gelebilir miyim? 10. Türkiye'de milli güvenlik aleyhine faaliyet (G-82) suçlaması neye göre belirlenir? 11. G kodları süresiz midir, yoksa belirli bir zaman sonra silinir mi? 12. Türkiye'de deport kararı ile tahdit kodu aynı şey midir? 13. Tahdit kodunun kaldırılması davası ne kadar sürer? 14. Bir türkiye yabancılar hukuku avukatı G kodumu kesin olarak kaldırabilir mi? 15. G-43 kaçakçılık kodu hangi durumlarda konulur? 16. Türkiye'de hakkımda bir G kodu varken aile birleşimi vizesi alabilir miyim? 17. Tahdit kodu sicilimden tamamen silinir mi? 18. Dava açmadan G kodunu idari başvuru ile kaldırmak mümkün müdür? 19. G-87 kodu ile sınır dışı edildim, dava sürecinde Türkiye'de kalabilir miyim?

Türkiye'de Yabancılar İçin G Kodlarının Anlamı ve Hukuki Niteliği

Türkiye'de G kodu nedir ve yabancılar için hukuki olarak ne anlama gelir?

Türkiye'de yabancılar hukukunun temel unsurlarından olan "G kodları", Göç İdaresi Başkanlığı'nın yabancıların kayıtlarına işlediği idari işlem kodlarıdır. Bu kodlar, bir yabancının kamu düzeni, kamu güvenliği veya kamu sağlığı açısından sakıncalı bulunduğunu belirtir ve haklarında bir kısıtlama (tahdit) kararı olduğunu gösterir.

Bir G kodunun varlığı, yabancının Türkiye'ye girişinin engellenmesi, vize veya ikamet izninin iptal edilmesi ve hatta sınır dışı (deport) edilmesi gibi son derece ciddi hukuki sonuçlar doğurabilir. Hukuki niteliği gereği bir G kodu, adli bir ceza değildir; tamamen idari bir tedbirdir. Ancak bu idari tedbir, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'na dayanarak uygulanır ve yabancının Türkiye'deki tüm yasal statüsünü ve geleceğini doğrudan tehlikeye atar.

Bu karmaşık ve hassas süreçte, hakkınızda tesis edilen kodun nedenini anlamak ve yasal haklarınızı korumak hayati önem taşır. Yanlış atılacak bir adım, telafisi zor hak kayıplarına yol açabilir. Bu nedenle, G kodlarının kaldırılması sürecinde bir türkiye yabancılar hukuku avukatı ile hareket etmek en doğru yaklaşımdır. Özellikle G-87 gibi süresiz giriş yasağına neden olabilen ciddi kodlarla karşılaşıldığında, konuya hakim bir izmir yabancılar hukuku avukatı ile çalışmak, davanın başarılı bir şekilde yönetilmesi için kritik bir rol oynar.

Türkiye'ye Giriş Yasağı Kararının (Tahdit Kodu) Dayanakları

Türkiye'ye giriş yasağı kararı hangi yasalara dayanarak verilir?

Türkiye'ye giriş yasağını düzenleyen tahdit kodları, keyfi veya soyut değerlendirmelere değil, belirli kanun ve yönetmeliklere dayanan idari işlemlerdir. Bu uygulamaların temel hukuki dayanağını 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK) oluşturmaktadır. Bu kanun, yabancıların Türkiye'ye giriş, kalış ve çıkışlarına ilişkin tüm usul ve esasları düzenlerken, idareye kamu düzenini ve güvenliğini koruma yetkisi tanımaktadır.

YUKK'un 9. maddesi, Göç İdaresi Başkanlığı'na, "kamu düzeni, kamu güvenliği veya kamu sağlığı açısından" Türkiye'ye girmesinde sakınca görülen yabancılar hakkında ülkeye giriş yasağı kararı alma yetkisini açıkça vermektedir. G kodlarının büyük bir kısmı bu maddeye dayanılarak tesis edilir. Ayrıca, Kanun'un 54. maddesinde sayılan sınır dışı etme nedenleri de (terör örgütü üyeliği, sahte belge kullanımı, genel güvenlik için tehlike oluşturma vb.) sıklıkla bir G kodunun konulması için gerekçe olarak kullanılır. Bu, bir yabancı hakkında sınır dışı kararı verildiğinde, genellikle siciline gelecekteki girişlerini engellemek amacıyla bir tahdit kodu da işlendiği anlamına gelir.

Bu yasal dayanaklar, idareye geniş bir takdir yetkisi tanımaktadır. "Kamu düzeni" ve "kamu güvenliği" gibi kavramların yoruma açık olması, bazen haksız veya orantısız kararların alınmasına yol açabilmektedir. İşte bu noktada, idarenin takdir yetkisinin hukuka uygun kullanılıp kullanılmadığını denetlemek ve karara itiraz etmek için bir türkiye yabancılar hukuku avukatı ile çalışmak kritik hale gelir. Özellikle bir sınır dışı kararıyla birlikte gelen tahdit kodlarında, süreci bir izmir sınır dışı avukatı ile yönetmek, hem sınır dışı kararının iptali hem de giriş yasağının kaldırılması için en etkili yoldur.

Türkiye'de Sık Karşılaşılan G Kodları ve Anlamları

Türkiye'de yabancılar hakkında en sık kullanılan G kodları hangileridir?

Göç İdaresi Başkanlığı tarafından kullanılan G kodları, geniş bir yelpazedeki idari Gerekçeleri kapsar. Her bir kod, yabancının siciline işlenirken farklı bir durumu ifade eder ve buna bağlı olarak farklı hukuki sonuçlar doğurur. Bazı kodlar geçici bir giriş yasağına neden olurken, G-87 gibi bazıları ise yabancının Türkiye'ye süresiz olarak girişini engelleyebilir. Bu nedenle, bir yabancının hakkında hangi kodun neden konulduğunu bilmesi, yasal haklarını savunabilmesi için ilk ve en önemli adımdır. Aşağıda, uygulamada en sık karşılaşılan ve yabancılar için ciddi sonuçlar doğuran bazı önemli G kodları detaylı olarak incelenmiştir. Bu kodların her biri, özel bir hukuki strateji gerektirdiğinden, süreci bir türkiye yabancılar hukuku avukatı ile değerlendirmek esastır.

• G-26 Kodu: Türkiye'de Yasadışı Örgüt Faaliyeti Suçlaması

  Türkiye'de G-26 kodu hangi durumlarda uygulanır?

  G-26 tahdit kodu, yabancının yasadışı örgüt faaliyetlerinde bulunduğuna veya bu tür örgütlerle ilişkili olduğuna dair bir değerlendirme yapıldığında siciline işlenir. Bu kod, genellikle istihbarat birimlerinden veya emniyetten gelen bilgilere dayanarak tesis edilen ciddi bir idari işlemdir. Yabancının bir terör örgütü veya organize suç örgütüyle bağlantılı olduğu şüphesi, bu kodun konulması için yeterli görülebilir. G-26 kodu, yalnızca bir giriş yasağı değil, aynı zamanda mevcut vize veya ikamet izninin iptali ve sınır dışı kararı için de güçlü bir gerekçe oluşturur. Bu tür ciddi bir suçlama karşısında, yabancının masumiyetini kanıtlaması ve idarenin işlemini hukuki olarak çürütmesi için profesyonel destek alması kaçınılmazdır. Konunun hassasiyeti nedeniyle, G-26 kodunun iptali için açılacak davalarda bir izmir yabancılar hukuku avukatı ile çalışmak, savunmanın doğru ve etkin bir şekilde yapılması açısından kritik öneme sahiptir.

• G-34 Kodu: Türkiye'de Sahtecilik Suçlaması ve Sonuçları

  Türkiye'de G-34 kodu ile sahtecilik suçlamasıyla karşılaşan yabancıyı ne bekler?

  G-34 tahdit kodu, yabancıların Türkiye'deki resmi işlemlerinde sahte veya yanıltıcı belgeler kullandığının tespit edilmesi durumunda uygulanır. Bu durum, vize, ikamet izni veya çalışma izni başvurularında kullanılan sahte evrakları kapsayabileceği gibi, sahte pasaport veya kimlik belgelerini de içerebilir. 6458 sayılı YUKK'un 54. maddesi uyarınca, sahte belge kullanan yabancılar hakkında sınır dışı etme kararı alınabilir. Bu nedenle G-34 kodu, sadece bir giriş yasağına değil, aynı zamanda kişinin idari gözetim altına alınmasına ve Türkiye'den sınır dışı edilmesine yol açan ciddi bir idari işlemdir. Sahtecilik eylemi, aynı zamanda Türk Ceza Kanunu kapsamında bir suç teşkil ettiğinden, idari yaptırımların yanı sıra adli bir soruşturma ve kovuşturma süreciyle de sonuçlanabilir. Bu çifte yaptırım riski karşısında, hem idari karara itiraz etmek hem de olası bir ceza davasında savunma yapmak için bir türkiye yabancılar hukuku avukatı ile çalışmak zorunludur. Sürecin deport kararıyla sonuçlanma ihtimali yüksek olduğundan, bir izmir sınır dışı avukatı desteği almak, haklarınızın korunması için en etkili yoldur.

• G-43 Kodu: Türkiye'de Kaçakçılık Suçları ve Giriş Yasağı

  Türkiye'de G-43 kodu hangi kaçakçılık faaliyetleri için konulur?

  G-43 tahdit kodu, yabancının kaçakçılık suçlarına karıştığına dair bir tespit veya ciddi şüphe bulunması halinde siciline işlenir. Kaçakçılık, Türk Ceza Kanunu'nda ciddi yaptırımları olan bir suçtur ve bu suça karışan yabancılar, kamu düzeni ve güvenliği için tehdit olarak kabul edilir. Bu kodun konulması, yabancı hakkında adli bir süreç başlatılmasının yanı sıra, idari olarak da Türkiye'ye girişinin yasaklanmasına ve sınır dışı edilmesine zemin hazırlar. G-43 kodu, genellikle gümrük kaçakçılığı, uyuşturucu veya tarihi eser kaçakçılığı gibi fiillerle ilişkilendirilir. Böylesine ciddi bir suçlamayla karşı karşıya kalan yabancının, hem ceza davası sürecini hem de idari tahdit kodunun iptali davasını eş zamanlı olarak yönetmesi gerekir. Bu karmaşık hukuki süreçte hak kaybı yaşamamak için alanında uzman bir türkiye yabancılar hukuku avukatı ile çalışmak kritik önem taşır. Sınır dışı edilme riski yüksek olduğundan, bir izmir sınır dışı avukatı ile hukuki strateji belirlemek, sürecin en başından itibaren atılması gereken en doğru adımdır.

• G-67 Kodu: Türkiye'de Dolandırıcılık Suçlaması ve Yabancılar

  Türkiye'de G-67 dolandırıcılık kodu yabancının siciline nasıl işlenir?

  G-67 tahdit kodu, bir yabancının dolandırıcılık suçuna karıştığına dair idari bir tespit veya şüphe üzerine siciline işlenir. Bu kodun konulması için yabancı hakkında kesinleşmiş bir mahkeme kararı olması şart değildir; idari makamların yaptığı değerlendirme yeterli olabilir. G-67 kodu, yabancının kamu düzeni açısından bir risk oluşturduğu kabulünü beraberinde getirir ve genellikle Türkiye'ye giriş yasağı ve mevcut ikamet izninin iptali gibi sonuçlar doğurur. Dolandırıcılık aynı zamanda adli bir suç olduğundan, yabancı hakkında hem idari işlem tesis edilebilir hem de ceza davası açılabilir. Bu durumda olan bir yabancının, hem tahdit kodunun iptali için idare mahkemesinde dava açması hem de ceza davası sürecini takip etmesi gerekir. Bu karmaşık ve çift yönlü hukuki mücadelede, hak kaybı yaşamamak adına bir türkiye yabancılar hukuku avukatı ile çalışmak hayati önem taşır. Sınır dışı edilme riski de göz önünde bulundurulduğunda, süreci bir izmir sınır dışı avukatı ile en başından planlamak önemlidir.

• G-78 Kodu: Türkiye'de Bulaşıcı Hastalık Taşıma Nedeniyle Giriş Yasağı

  Türkiye'de G-78 kodu bulaşıcı hastalık taşıyan yabancılara nasıl uygulanır?

  G-78 tahdit kodu, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu uyarınca, kamu sağlığını tehdit eden bulaşıcı bir hastalık taşıdığı tespit edilen yabancılar için düzenlenir. Bu kod, toplum sağlığını koruma amacı taşıyan bir idari tedbirdir ve yabancının Türkiye'ye girişini engeller veya Türkiye'de ise sınır dışı edilmesine neden olabilir. G-78 kodu genellikle süresiz değildir ve yabancının hastalığının tedavi edildiğini ve artık bulaşıcı olmadığını tam teşekküllü bir devlet hastanesinden alacağı bir sağlık raporu ile kanıtlaması durumunda kaldırılabilir. Ancak bu sürecin doğru yönetilmesi, gerekli raporların temin edilmesi ve idari makamlara doğru şekilde sunulması teknik bilgi gerektirir. Bu nedenle, G-78 kodunun kaldırılması için başvuru yaparken bir türkiye yabancılar hukuku avukatı desteği almak, sürecin hızlı ve olumlu sonuçlanma olasılığını artırır. Hatalı bir başvuru, yasağın devam etmesine neden olabileceğinden, bir izmir yabancılar hukuku avukatı ile danışarak ilerlemek en doğru yoldur.

• G-82 Kodu: Türkiye'de Milli Güvenlik Aleyhine Faaliyet Suçlaması

  Türkiye'de G-82 kodu ile milli güvenlik aleyhine faaliyet suçlaması ne demektir?

  G-82 tahdit kodu, yabancının Türkiye'nin milli güvenliği aleyhine faaliyetlerde bulunduğuna dair bir tespit veya istihbarat bilgisi olduğunda uygulanır. Bu, G-26 (yasadışı örgüt faaliyeti) ve G-87 (genel güvenlik) kodları gibi, devletin güvenliğini doğrudan ilgilendiren en ciddi kodlardan biridir. Genellikle istihbarat raporlarına dayanan bu kodun konulması, yabancı hakkında çok ciddi bir şüphe olduğunu gösterir ve sonuçları da ağırdır. G-82 kodu, yabancının Türkiye'ye girişinin yasaklanmasına, mevcut tüm yasal kalış haklarının iptaline ve sınır dışı edilmesine neden olur. Bu tür idari işlemlerin dayanağı genellikle gizli bilgi ve belgeler olduğundan, koda itiraz etmek ve iptal davası açmak oldukça zordur ve özel uzmanlık gerektirir. Bu nedenle, G-82 kodu ile karşı karşıya kalan bir yabancının, vakit kaybetmeden alanında tecrübeli bir türkiye yabancılar hukuku avukatı ile hukuki süreci başlatması hayati önemdedir. Bu süreçte bir izmir yabancılar hukuku avukatı ile çalışmak, davanın stratejisini doğru kurmak açısından kritik bir adımdır.

Türkiye'de En Ciddi Tahdit Kodu: G-87 (Genel Güvenlik)

Türkiye'de G-87 (Genel Güvenlik) kodu neden en ciddî tahdit kodudur ve sonuçları nelerdir?

G-87 tahdit kodu, yabancılar hukukunda karşılaşılabilecek en ciddî ve sonuçları en ağır olan idari işlemlerden biridir. Bu kod, bir yabancının "genel güvenlik" açısından tehlike oluşturduğuna dair idari makamlarca (genellikle istihbarat birimleri veya emniyetin değerlendirmeleriyle) bir sonuca varıldığında tesis edilir. Diğer birçok kodun aksine, G-87'nin dayanağı genellikle somut bir suç isnadından ziyade, idarenin geniş takdir yetkisine dayanan soyut bir "tehlike" değerlendirmesidir. Bu durum, kodun kaldırılmasını hukuken oldukça zorlu hale getirir.

G-87 kodunun bu kadar ciddî olmasının temel nedeni, genellikle süresiz veya çok uzun süreli bir Türkiye'ye giriş yasağına yol açmasıdır. Hakkında bu kod işlenen bir yabancı, sadece Türkiye'ye giriş yapamaz, aynı zamanda Türkiye'de ise mevcut tüm yasal kalış haklarını (ikamet izni, çalışma izni vb.) kaybeder ve hakkında derhal sınır dışı etme kararı alınır. Bu kodun gerekçesi çoğunlukla "devletin güvenliğini tehdit etme potansiyeli" gibi geniş ve yoruma açık ifadelere dayandığı için, iptal davasında idarenin bu soyut iddiasını çürütmek özel bir uzmanlık gerektirir.

Bu süreçte idarenin dayandığı bilgi ve belgeler genellikle "devlet sırrı" niteliğinde olduğundan, davacının veya avukatının bu delillere erişmesi ve bunlara karşı savunma yapması engellenir. Bu zorlu koşullar altında, G-87 kodunun iptali için açılacak bir davada başarılı olabilmek, ancak konuya son derece hâkim bir türkiye yabancılar hukuku avukatı ile mümkündür. Kodun doğrudan bir sınır dışı kararına yol açması sebebiyle, süreci bir izmir sınır dışı avukatı ile yönetmek, hem deport işlemini durdurmak hem de giriş yasağını kaldırmak için atılacak en stratejik adımdır.

Türkiye'ye Giriş Yasağı Kararının Yabancıya Tebliği ve Süreç

Türkiye'ye giriş yasağı (tahdit kodu) kararı yabancıya nasıl tebliğ edilir?

Türkiye'ye giriş yasağını düzenleyen tahdit kodunun hukuki bir sonuç doğurabilmesi için, bu kararın muhatabı olan yabancıya usulüne uygun olarak bildirilmesi (tebliğ edilmesi) yasal bir zorunluluktur. Tebligatın doğru yapılması, yabancının yasal haklarını kullanabilmesi, özellikle de karara karşı dava açma süresinin başlaması açısından hayati önem taşır.

Tebliğ işlemi, yabancının bulunduğu yere göre iki farklı şekilde gerçekleştirilir. Eğer yabancı Türkiye dışındaysa ve hakkında bir giriş yasağı kararı varsa, bu karar kendisine Türkiye'ye giriş yapmak üzere bir sınır kapısına geldiğinde yetkili makamlar tarafından tebliğ edilir. Eğer yabancı halihazırda Türkiye'de bulunuyorsa ve hakkında, örneğin bir sınır dışı kararıyla birlikte bir tahdit kodu tesis edilmişse, bu karar valilikler tarafından kendisine, yasal temsilcisine veya avukatına bildirilir. Yasal düzenlemeler gereği, yapılan tebligatta yabancının karara karşı itiraz haklarını etkin bir şekilde nasıl kullanabileceği, dava açma süreleri ve bu süreçteki diğer yasal hak ve yükümlülükleri hakkında bilgilendirilmesi zorunludur.

Uygulamada, tebligatların eksik veya hatalı yapıldığı, yabancının dil engelinden dolayı kararın içeriğini tam olarak anlamadığı durumlarla sıkça karşılaşılmaktadır. Tebliğ anı, idare mahkemesinde iptal davası açmak için kanuni sürenin başlangıcı olduğundan, bu aşamada hak kaybı yaşanmaması için derhal hukuki destek almak kritik önem arz eder. Sürecin en başından itibaren bir türkiye yabancılar hukuku avukatı ile hareket etmek, tebligatın usulüne uygunluğunu denetlemek ve yasal süreyi kaçırmadan gerekli adımları atmak için en doğru yoldur. Özellikle sınır dışı riski taşıyan durumlarda bir izmir sınır dışı avukatı ile iletişime geçmek, telafisi imkânsız sonuçların önüne geçilmesini sağlayabilir.

Türkiye'de Tahdit Kodunun Kaldırılması İçin Hukuki Yollar

Türkiye'de hakkımda konulan bir tahdit kodunu nasıl kaldırabilirim?

Hakkınızda bir tahdit kodu konulmuş olması, bu kararın nihai ve geri döndürülemez olduğu anlamına gelmez. Türk hukuk sistemi, yabancılara bu tür idari işlemlere karşı itiraz etme ve haklarını arama imkânı tanımaktadır. Tahdit kodlarının kaldırılması için temelde iki ana hukuki yol bulunmaktadır: idare mahkemesinde iptal davası açmak ve belirli özel durumlarda meşruhatlı vize başvurusunda bulunmak. Her iki yol da kendine özgü usul ve esaslara tabidir ve sürecin doğru yönetilmesi, özellikle yasal sürelerin kaçırılmaması büyük önem taşır. Hangi yolun sizin durumunuz için daha uygun olduğunu belirlemek ve süreci hatasız bir şekilde yürütmek için bir türkiye yabancılar hukuku avukatı ile strateji belirlemek, olumlu sonuç alma şansınızı önemli ölçüde artıracaktır.

• İdare Mahkemesinde Dava Açma Süreci

  Türkiye'de tahdit kodunun iptali için idare mahkemesinde nasıl dava açılır?

  Tahdit kodunun kaldırılması için en temel ve etkili hukuki yol, kararın iptali talebiyle yetkili idare mahkemesinde dava açmaktır. Bu dava, tahdit kodu kararının size tebliğ edildiği tarihten itibaren yasal süre içerisinde açılmalıdır. Sürenin kaçırılması, dava açma hakkınızın düşmesine neden olacağından, kararın tebliğ edildiği andan itibaren vakit kaybetmeden hareket etmek kritik öneme sahiptir. Dava, işlemi tesis eden idareye, yani Göç İdaresi Başkanlığı'na karşı yürütülür. Mahkeme, dava sürecinde idarenin kararının hukuka uygun olup olmadığını yetki, şekil, sebep, konu ve amaç yönlerinden inceler. Özellikle G-87 gibi soyut gerekçelere dayanan kodlarda, idarenin takdir yetkisini keyfi kullanıp kullanmadığı denetlenir.

  Önemli bir nokta, eğer tahdit kodu bir sınır dışı kararı ile birlikte verilmişse, iptal davası açılması yürütmeyi kendiliğinden durdurur. Yani, dava sonuçlanana kadar sınır dışı işlemi uygulanamaz. Bu, yabancının dava süresince Türkiye'de kalmasına olanak tanıyan hayati bir güvencedir. Dava dilekçesinin hazırlanması, delillerin sunulması ve idarenin savunmalarına karşı hukuki argümanların geliştirilmesi teknik bir uzmanlık gerektirdiğinden, bu süreci bir türkiye yabancılar hukuku avukatı ile yürütmek neredeyse bir zorunluluktur. Sınır dışı riski bulunan durumlarda ise bir izmir sınır dışı avukatı ile çalışmak, hem hakkınızdaki yasağın kaldırılması hem de Türkiye'de kalma hakkınızın korunması için en sağlam güvencedir.

Türkiye'de G Kodu ve Sınır Dışı (Deport) Kararı Sürecinde Avukat Desteğinin Önemi

Türkiye'de hakkımda bir G kodu konulduğunda neden bir avukattan destek almalıyım?

Hakkınızda bir G kodu (tahdit kodu) konulması ve buna bağlı olarak sınır dışı (deport) kararı alınması, yabancılar hukukunun en karmaşık ve en ciddi sonuçlar doğuran süreçlerinden biridir. Bu süreç, sadece Türkiye'ye girişinizi engellemekle kalmaz, aynı zamanda gelecekteki tüm yasal başvurularınızı (vatandaşlık, çalışma izni, aile birleşimi vb.) olumsuz etkiler. İdari makamların geniş takdir yetkisine sahip olduğu bu alanda, bireysel olarak hak aramak, usuli hatalar yapma ve yasal süreleri kaçırma riski taşır. Bu nedenle profesyonel hukuki destek almak bir seçenek değil, bir zorunluluktur.

Alanında uzman bir türkiye yabancılar hukuku avukatı, öncelikle hakkınızda konulan kodun hukuki niteliğini ve dayanağını analiz eder. İdari işlemin hukuka aykırı unsurlarını tespit ederek, idare mahkemesinde açılacak iptal davası için sağlam bir hukuki zemin oluşturur. Özellikle G-87 gibi gerekçesi soyut olan kodlarda, idarenin kararının keyfi ve orantısız olduğunu kanıtlamak, ancak tecrübeli bir avukatın sunacağı güçlü argümanlarla mümkündür. Ayrıca, dava açma süresinin kaçırılmaması, tebligatların usulüne uygunluğunun denetlenmesi ve en önemlisi, sınır dışı kararının yürütmesinin durdurulması gibi kritik adımlar, avukatınız tarafından titizlikle yönetilir.

Sınır dışı edilme riskiyle karşı karşıya olduğunuzda, bir izmir sınır dışı avukatı ile çalışmak, idari gözetim kararına itiraz etmekten deport işleminin fiilen durdurulmasına kadar tüm aşamalarda haklarınızı korur. Hukuki sürecin karmaşıklığı ve potansiyel riskler göz önüne alındığında, profesyonel destek alarak hak kayıplarının önüne geçmek en akılcı yoldur.

G kodları ve sınır dışı kararlarına ilişkin hukuki sürecinizde, işlemlerinizin eksiksiz ve doğru şekilde yürütülmesi için KL Legal Consultancy’den profesyonel danışmanlık alabilirsiniz. Alanında uzman avukatlarımızla iletişime geçerek yasal haklarınızı en iyi şekilde koruyabilirsiniz.