Türkiye’de Oturum ve Çalışma İzni İlişkisi: Yabancılar İçin Stratejik Yol Haritası

Sorular

1. Türkiye’de çalışma izni almak için oturma izni şart mı?
2. Türkiye’de oturma izni olan biri çalışabilir mi?
3. Türkiye’de çalışma izni olan yabancı ayrıca oturma izni almalı mı?
4. Türkiye’de oturma izni olmadan çalışma izni alınabilir mi?
5. Türkiye’de oturma ve çalışma izni nasıl birlikte alınır?
6. Türkiye’de çalışma izni oturma izni yerine geçer mi?
7. Türkiye’de hangi oturma izni türü çalışma izni almaya uygundur?
8. Türkiye’de kısa dönem ikamet izni ile çalışma izni alınabilir mi?
9. Türkiye’de çalışma izni başvurusu reddedilirse oturma izni etkilenir mi?
10. Türkiye’de oturma izni olan öğrenci nasıl çalışma izni alır?
11. Türkiye’de çalışma izni ile oturma izni süreleri nasıl uyumlu hale getirilir?
12. Türkiye’de çalışma izni başvurularında yapılan en sık hatalar nelerdir?
13. Türkiye’de oturma izni ve çalışma izni eş zamanlı başvuru yapılabilir mi?
14. Türkiye’de çalışma izni alındığında otomatik oturma izni sağlanır mı?
15. Türkiye’de çalışma izni başvurusunda avukat desteği şart mı?
16. Türkiye’de çalışma izni olmayan yabancı kaçak çalışırsa ne olur?
17. Türkiye’de oturma izni ile işe başlamak mümkün mü?
18. Türkiye’de çalışma izni için işverenin yükümlülükleri nelerdir?
19. Türkiye’de aile ikamet izni sahipleri çalışma izni alabilir mi?
20. Türkiye’de oturma ve çalışma izni süreçleri ne kadar sürer?

Türkiye’de Oturma İzni Nedir? Türleri ve Temel Özellikleri

Türkiye’de oturma izni türleri nelerdir ve hangi amaçlarla verilir?

Türkiye’de uzun süreli kalmak isteyen yabancıların ilk başvurması gereken yasal düzenlemelerden biri oturma iznidir. Oturma izni, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu kapsamında düzenlenmiş olup, Türkiye’de doksan günden fazla kalacak yabancılar için zorunlu bir belgedir. Türkiye’de oturma izni, yabancıya belirli bir süre için Türkiye’de yaşama hakkı tanıyan resmi bir izin belgesidir ve türüne göre yabancının haklarını şekillendirir.

Türkiye’de oturma izni türleri arasında kısa dönem ikamet izni, aile ikamet izni, öğrenci ikamet izni, uzun dönem ikamet izni ve insani ikamet izni gibi farklı seçenekler yer alır. Her bir oturma izni türü, başvuru sahibinin Türkiye’deki kalış amacına göre şekillenir. Örneğin; Türkiye’de taşınmaz mülk sahibi olan yabancılar kısa dönem oturma iznine başvurabilirken, Türkiye’de yükseköğrenim gören bir yabancı öğrenci, öğrenci ikamet izni alarak yasal kalış hakkı elde edebilir.

Her ne kadar oturma izni Türkiye’de kalma hakkı sağlasa da, bu izin türü çalışma hakkı sağlamaz. Türkiye’de çalışma izni almak isteyen yabancıların ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na başvurarak izin alması gereklidir. Bu noktada, izmir oturum izni avukatı veya türkiye oturum izni avukatı gibi profesyonel destek almak süreci güvenli ve hatasız yönetmek açısından önemlidir.

Türkiye’de Çalışma İzni Nedir? Hangi Yabancılar Başvurabilir?

Türkiye’de çalışma izni kimlere verilir ve hangi koşullar aranır?

Türkiye’de yabancıların yasal olarak çalışabilmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından düzenlenen çalışma iznine sahip olmaları zorunludur. 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu’na göre, Türkiye’de işçi olarak çalışmak isteyen yabancılar, işverenleri aracılığıyla veya bireysel başvurularla çalışma izni almak zorundadır. Çalışma izni olmadan çalışan yabancılar ve bu kişileri çalıştıran işverenler ciddi idari yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir.

Türkiye’de çalışma izni başvurusu yapabilmek için başvuru sahibinin Türkiye’de yasal olarak bulunuyor olması gerekir. Genellikle geçerli bir oturma iznine sahip olan kişiler, çalışma izni başvurusu yapabilir. Ancak, bazı hallerde doğrudan yurt dışından da çalışma izni başvurusu yapılması mümkündür.

Türkiye’de çalışma izni başvurusunda bulunabilecek kişiler arasında özel sektör çalışanları, yabancı uzmanlar, akademisyenler, sporcular, ev hizmetlerinde çalışacak kişiler ve şirket ortakları gibi çok çeşitli gruplar yer alır. Bununla birlikte, bazı sektörlerde istihdam kısıtlamaları ya da kota uygulamaları da bulunmaktadır. Bu nedenle, başvuru öncesinde uzman bir türkiye çalışma izni avukatı ile danışılması önem arz eder.

Çalışma izni türleri; süreli çalışma izni, süresiz çalışma izni, bağımsız çalışma izni ve Turkuaz Kart gibi seçenekleri içerir. Her bir izin türünün koşulları farklı olup, başvuru kriterleri de detaylı belgeler ve değerlendirme süreçleri içermektedir. İzmir çalışma izni avukatı gibi yerel uzmanlarla çalışmak, başvuru sürecini hızlandırmakta ve başvuru hatalarının önüne geçmektedir.

Türkiye’de Oturma İzni ile Çalışma İzni Arasındaki Farklar

Türkiye’de oturma izni ile çalışma izni arasındaki farklar nelerdir?

Türkiye’de yabancıların yasal kalış ve çalışma haklarını düzenleyen oturma izni ve çalışma izni, birbirinden farklı hukuki belgeler olup farklı yetki alanlarına sahip kurumlarca verilir. Oturma izni, bir yabancının Türkiye’de belirli bir süre kalabilmesini sağlayan resmi bir izin belgesidir ve esasen Göç İdaresi Başkanlığı tarafından düzenlenir. Çalışma izni ise bir yabancının Türkiye’de yasal olarak çalışabilmesine olanak tanır ve bu belge yalnızca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından verilir.

Türkiye’de oturma izni, çalışma hakkı sağlamaz. Yani bir yabancı yalnızca oturma iznine sahipse, bu izinle Türkiye’de çalışamaz. Aynı şekilde, çalışma izni tek başına Türkiye’de kalış hakkı sağlamaz gibi görünse de, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu uyarınca, geçerli bir çalışma iznine sahip olan yabancıya aynı zamanda ikamet izni de verilmiş sayılır.

Bir diğer önemli fark, başvuru prosedürleridir. Türkiye’de oturma izni başvuruları genellikle e-ikamet sistemi üzerinden yapılırken; çalışma izni başvuruları işveren veya yabancının kendisi tarafından e-izin sistemi üzerinden gerçekleştirilir. Belgeler, değerlendirme kriterleri, onay süreçleri ve süre uzatma işlemleri bakımından da bu iki izin türü farklı kurallara tabidir.

Yabancılar, çalışma izni almayı planlıyorsa genellikle önce geçerli bir oturma izni edinmeli, ardından çalışma izni başvurusu yapmalıdır. Ancak bazı hallerde doğrudan çalışma izni alındığında, bu izin otomatik olarak oturma izni yerine de geçer. Türkiye oturum izni avukatı ve Türkiye çalışma izni avukatı ile çalışmak, bu farkların yaratabileceği hukuki karışıklıkları önlemede büyük avantaj sağlar.

Türkiye’de Oturma İzni Sahiplerinin Çalışma Hakkı Var mıdır?

Türkiye’de oturma izni olan yabancıların çalışma izni almaları gerekir mi?

Türkiye’de oturma izni sahibi olan yabancıların doğrudan çalışma hakkı bulunmamaktadır. Oturma izni, yabancıya yalnızca Türkiye’de yasal olarak ikamet etme hakkı sağlar; bu belgeyle herhangi bir işte çalışmak yasal değildir. Türkiye’de çalışmak isteyen yabancıların, oturma iznine sahip olsalar dahi mutlaka ayrıca çalışma izni almaları gerekmektedir.

Bu durumun tek istisnası, Türkiye’de çalışma izni alan kişilere aynı zamanda ikamet izni hakkının da verilmesidir. 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu’na göre, geçerli bir çalışma izni veya çalışma izni muafiyeti, oturma izni yerine geçer. Ancak bunun tersi geçerli değildir; oturma izni sahibi bir yabancının çalışabilmesi için ayrıca izin alınması şarttır.

Türkiye’de aile ikamet izni veya öğrenci ikamet izni gibi bazı oturma izni türlerine sahip kişilerin çalışma izni başvurusunda bulunmaları mümkündür. Örneğin; Türkiye’de eğitim gören bir yabancı, yasal süre dolduktan sonra belirli şartlar altında çalışma izni talep edebilir. Benzer şekilde, bir Türk vatandaşıyla evli olan yabancılar da aile ikamet izni ile Türkiye’de ikamet ederken çalışma izni başvurusunda bulunabilir.

Türkiye’de oturma izni olan yabancıların bu ayrımı bilmemesi, uygulamada ciddi hukuki sorunlara yol açabilmektedir. İzin alınmadan çalışılması durumunda yabancı sınır dışı edilme riskiyle karşı karşıya kalabilirken, işverenler de idari para cezasına maruz kalabilir. Bu nedenle, izmir oturum izni avukatı veya izmir çalışma izni avukatı gibi uzman bir hukukçudan destek almak, riskleri minimize eder.

Türkiye’de Çalışma İzni Almak İçin Oturma İzni Şart mı?

Türkiye’de çalışma izni başvurusu yapabilmek için geçerli bir oturma izni gerekir mi?

Türkiye’de çalışma izni başvurusunda bulunmak isteyen yabancılar için oturma izni, çoğu durumda ön koşul niteliği taşır. Yurt içinden yapılacak çalışma izni başvurularında, yabancının Türkiye’de geçerli bir oturma iznine (ikamet iznine) sahip olması zorunludur. Bu ikamet izni, başvuru tarihinden itibaren en az altı ay süreyle geçerli olmalıdır. Bu nedenle, Türkiye’de hali hazırda bulunan ve çalışma izni talep eden bir yabancının ilk adımda oturma izni edinmesi gerekir.

Ancak, çalışma izni başvuruları sadece Türkiye içinden değil, yurt dışından da yapılabilmektedir. Türkiye dışında bulunan bir yabancı, Türk dış temsilciliği aracılığıyla doğrudan çalışma izni başvurusunda bulunabilir. Bu durumda, Türkiye’de geçerli bir oturma izni aranmaz; çünkü izin süreci dış temsilcilik üzerinden başlatılır ve onay sonrası yabancı Türkiye’ye giriş yapar.

Türkiye’deki bazı özel durumlar ise farklı uygulamaları beraberinde getirebilir. Örneğin; Turkuaz Kart başvurularında veya uluslararası nitelikli yatırımcı statüsünde olan yabancılar için süreç farklı ilerleyebilir. Ancak genel kural, yurt içi başvurularda geçerli bir oturma izni gerekliliğidir.

Türkiye’de çalışma izni başvuru süreci hem usul hem de süre açısından karmaşık olduğundan, bu süreçte türkiye çalışma izni avukatı veya türkiye oturum izni avukatı gibi uzman desteği almak ciddi avantaj sağlar. Yanlış veya eksik belgeler nedeniyle başvurunun reddedilmesi sık karşılaşılan durumlardandır. Dolayısıyla başvuru stratejisinin doğru belirlenmesi büyük önem taşır.

Türkiye’de Oturma ve Çalışma İzni Başvuru Süreçlerinin Uyumu

Türkiye’de oturma izni ile çalışma izni başvuruları aynı anda yapılabilir mi?

Türkiye’de oturma izni ve çalışma izni birbirinden farklı izin türleri olmakla birlikte, belirli koşullar altında bu iki sürecin uyum içinde yürütülmesi mümkündür. Ancak genellikle bu başvurular ayrı ayrı yapılmakta, ayrı sistemler ve farklı kurumlardan yürütülmektedir. Oturma izni başvuruları Göç İdaresi Başkanlığı tarafından e-ikamet sistemi üzerinden alınırken, çalışma izni başvuruları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın e-izin sistemi üzerinden yapılır.

Türkiye’de yurt içinden çalışma izni başvurusu yapılabilmesi için yabancının geçerli bir oturma iznine sahip olması gerektiğinden, çoğu zaman oturma izni başvurusu öncelikli adım olur. Bu nedenle pratikte, oturma izni alındıktan sonra çalışma izni başvurusuna geçilmesi önerilir. Ancak bazı istisnai durumlarda, örneğin yurt dışından yapılan başvurularda, yabancı hem vize hem çalışma izni sürecini eş zamanlı yürütebilir.

Oturma ve çalışma izni başvurularının zamanlaması son derece kritiktir. Özellikle Türkiye’de hali hazırda bulunan ve çalışma iznine geçiş yapmak isteyen yabancıların, ikamet izinlerinin geçerlilik süresi dolmadan çalışma izni başvurusunu yapmaları gerekir. Aksi takdirde yasal statülerini kaybedebilirler.

Bu süreçte belgelerin eksiksiz ve doğru bir şekilde hazırlanması gereklidir. İşverenin e-izin sistemine kayıtlı olması, KEP adresi bulundurması gibi teknik şartlar da unutulmamalıdır. Tüm bu nedenlerle, izmir çalışma izni avukatı ya da karşıyaka oturum izni avukatı gibi alanda deneyimli bir uzmandan danışmanlık alınması, başvuruların uyum içinde ve zamanında yürütülmesini sağlar.

Türkiye’de Çalışma İzni Başvurularında En Sık Yapılan Hatalar

Türkiye’de çalışma izni başvurularında en sık karşılaşılan hatalar nelerdir?

Türkiye’de çalışma izni başvuruları belirli bir sistematik çerçevede yürütülse de, sürecin karmaşıklığı nedeniyle çok sayıda hata yapılmakta ve bu durum başvuruların reddine ya da sürecin uzamasına yol açmaktadır. Özellikle Türkiye’de ilk kez başvuru yapacak olan yabancı uyruklular ve işverenler, süreci yeterince bilmediklerinden dolayı çeşitli idari ve teknik hatalara düşmektedir.

En yaygın hataların başında, çalışma izni başvurusunun geçerli bir oturma izni süresi içinde yapılmaması gelir. Türkiye’de yurt içinden başvuru yapılabilmesi için yabancının en az altı ay geçerli bir oturma iznine sahip olması gerekir. Bu sürenin altına düşüldüğünde, sistem başvuruyu teknik olarak kabul etmez.

Bir diğer sık karşılaşılan hata, eksik veya hatalı belge sunulmasıdır. İş sözleşmesi, diploma, pasaport, işyeri faaliyet belgesi gibi belgeler sistemde eksik ya da uyumsuz yüklendiğinde başvuru reddedilebilir. Aynı zamanda belgelerin noter onaylı ve yeminli tercümeli olarak sunulması gereken durumlarda bu kurala uyulmaması da yaygın bir problemdir.

İşveren kaynaklı hatalar da oldukça yaygındır. İşverenin e-izin sistemine kayıtlı olmaması, KEP adresi veya e-imza olmaması, SGK yükümlülüklerini yerine getirmemesi veya başvurulan pozisyonun ulusal iş gücü ile karşılanabileceği yönündeki değerlendirmelere itiraz etmemesi gibi durumlar süreci riske sokar.

Tüm bu nedenlerle, Türkiye’de çalışma izni başvurusunda profesyonel destek almak neredeyse kaçınılmaz hale gelir. türkiye çalışma izni avukatı veya izmir çalışma izni avukatı ile çalışmak, sürecin baştan sona doğru yönetilmesini sağlar, ret riskini en aza indirir ve zaman kaybını önler.

Türkiye’de Oturma ve Çalışma İzni Sürelerinin Uyumu ve Yenileme

Türkiye’de oturma izni ve çalışma izni süreleri nasıl yenilenir ve birbiriyle nasıl ilişkilidir?

Türkiye’de hem oturma izni hem de çalışma izni belirli sürelerle sınırlıdır ve bu sürelerin bitiminden önce yenilenmesi gerekmektedir. Bu iki izin türü arasında doğrudan bir bağlantı bulunur: geçerli bir çalışma izni, aynı zamanda yabancıya ikamet hakkı da sağladığı için oturma izni yerine geçer. Ancak bu durum sadece çalışma izni geçerli olduğu sürece geçerlidir; süresi dolan bir çalışma izni, ikamet izni hakkını da sona erdirir.

Oturma izni süresi genellikle 1 yıl olmakla birlikte, başvurulan iznin türüne göre bu süre değişebilir. Örneğin; kısa dönem ikamet izni en fazla iki yıl süreyle verilebilirken, uzun dönem ikamet izni süresizdir. Çalışma izni ise ilk başvuruda genellikle bir yıl süreyle verilir. Süre uzatma başvuruları ilk uzatmada en fazla iki yıl, ikinci uzatmada ise üç yıla kadar olabilir.

Sürelerin uyumlu yönetilmesi oldukça önemlidir. Türkiye’de ikamet izni sona ermeden çalışma izni başvurusunda bulunulması gerekir. Aynı şekilde, çalışma izni süresi dolmadan uzatma başvurusu yapılmazsa, hem çalışma hem de ikamet hakkı sona erebilir ve yabancı kaçak konuma düşebilir.

Yenileme başvuruları genellikle mevcut izin süresinin bitiminden önceki 60 gün içerisinde yapılmalıdır. Belgelerin güncel, eksiksiz ve mevzuata uygun hazırlanması gerekir. Aksi takdirde başvuru reddedilebilir ve yeniden başvuru yapılması gerekebilir.

Türkiye’de oturma ve çalışma izni sürelerinin yenilenmesinde yapılacak küçük bir hata, ciddi hukuki sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle türkiye oturum izni avukatı veya türkiye çalışma izni avukatı desteğiyle sürecin profesyonelce yürütülmesi tavsiye edilir.

Türkiye’de Çalışma İzni Olanların Oturma İzni Hakları

Türkiye’de çalışma izni alan yabancılar aynı zamanda oturma izni sahibi olur mu?

Türkiye’de geçerli bir çalışma izni bulunan yabancı uyruklu kişiler, ayrıca oturma izni almak zorunda değildir. Çünkü 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu’nun açık hükmüne göre, Türkiye’de düzenlenen geçerli bir çalışma izni veya çalışma izni muafiyeti, aynı zamanda 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu kapsamında ikamet izni yerine geçer.

Bu hüküm, çalışma izni sahibi yabancının Türkiye’de yasal olarak ikamet etmesini de sağladığından, iki ayrı başvuru yapma zorunluluğunu ortadan kaldırır. Ancak, bu durum yalnızca geçerli ve süresi devam eden bir çalışma izni için geçerlidir. Çalışma izni süresi sona erdiğinde, oturma izni hakkı da otomatik olarak sona erer. Bu nedenle izin süresinin dikkatle takip edilmesi ve zamanında uzatma başvurusunda bulunulması gerekir.

Özellikle yurt dışından yapılan başvurularda, çalışma izni onaylandıktan sonra yabancının Türkiye’ye giriş yapabilmesi için vize işlemleri tamamlanır ve yabancı, çalışma izninin sağladığı oturma hakkıyla ülkeye giriş yapar. Bu süreçlerde vize başvurusu ile birlikte çalışma izni başvurusu eş zamanlı yürütülür.

Türkiye’de çalışma izni sahibi yabancıların oturma izniyle ilgili ayrıca başvuru yapmasına gerek olmadığı için bu durum önemli bir avantajdır. Ancak her iki izin türünün birbirine bağlı olması nedeniyle yapılacak herhangi bir hata, her iki statüyü de riske atabilir. Bu nedenle sürecin başından itibaren türkiye çalışma izni avukatı ya da izmir oturum izni avukatı desteğiyle yürütülmesi önemlidir.

Türkiye’de Oturma İzni ile Başlayıp Çalışma İznine Geçiş Stratejisi

Türkiye’de önce oturma izni alıp sonra çalışma iznine geçmek mümkün mü?

Türkiye’ye gelen birçok yabancı, ilk aşamada oturma izni alarak ülkede yasal olarak kalma hakkı elde etmeyi, ardından ise uygun koşullar oluştuğunda çalışma iznine geçiş yapmayı hedeflemektedir. Bu strateji, özellikle iş teklifi henüz bulunmayan ancak Türkiye’de kalmak isteyen yabancılar açısından oldukça yaygındır ve mümkündür.

Türkiye’de oturma izni ile başlayan süreç, yabancının geçerli bir ikamet iznine sahip olması şartıyla, çalışma izni başvurusu ile sürdürülebilir. 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu’na göre, Türkiye’de en az altı ay geçerli oturma izni bulunan yabancılar adına, işverenleri tarafından e-izin sistemi üzerinden çalışma izni başvurusu yapılabilir.

Bu yöntemde en önemli nokta, oturma izninin geçerliliğini kaybetmeden önce çalışma izni başvurusunun yapılmasıdır. Çünkü oturma izni süresi sona erdiğinde, yurt içinden yapılacak çalışma izni başvurusu hakkı da sona erer. Dolayısıyla sürecin planlı ve dikkatli yürütülmesi büyük önem taşır.

Türkiye’de önce oturma izni, sonra çalışma izni almayı düşünen yabancılar için, ikamet izni türünün de uygun olması gerekir. Kısa dönem ikamet izni, öğrenci ikamet izni veya aile ikamet izni gibi türler bu geçişe elverişli olabilir. Ancak turizm amaçlı ikamet izni sahiplerinin doğrudan çalışma izni başvurusu yapabilmesi mümkün değildir; bu kişiler için başvuru genellikle reddedilir.

Bu geçiş sürecinde yapılan zamanlama hataları, belge eksiklikleri veya yanlış ikamet izni türü seçimi, tüm süreci riske atabilir. Bu nedenle türkiye oturum izni avukatı ya da izmir yabancılar hukuku avukatı ile çalışarak sürecin hukuka uygun ve kesintisiz şekilde ilerlemesini sağlamak, olası hak kayıplarının önüne geçer.

Türkiye’de Oturma ve Çalışma İzni Sürecinde Avukat Desteğinin Önemi

Türkiye’de oturma ve çalışma izni sürecinde profesyonel avukat desteği neden gereklidir?

Türkiye’de yabancıların oturma ve çalışma izni başvuru süreçleri, ilk bakışta teknik ve prosedürel bir işlem gibi görünse de, gerçekte çok sayıda idari, hukuki ve uygulamaya özgü detay içerir. Bu süreçlerde yapılacak en küçük bir hata, hem sürecin uzamasına hem de başvurunun reddedilmesine yol açabilir. Bu nedenle, oturma ve çalışma izni başvurularında alanında uzman bir avukattan destek almak, sadece kolaylık değil aynı zamanda hukuki güvenlik sağlar.

Özellikle çalışma izni başvurularında işverenin sistemde kayıtlı olması, belgelerin mevzuata uygun hazırlanması, e-imza ve KEP adresi gibi teknik gerekliliklerin yerine getirilmesi gibi çok sayıda detay yer alır. Benzer şekilde, oturma izni başvurularında ikamet türüne göre farklı belgeler sunulmalı, başvuru süresi ve randevu günü gibi unsurlar titizlikle takip edilmelidir. Bu noktada izmir çalışma izni avukatı veya türkiye oturum izni avukatı ile çalışmak, sürecin mevzuata uygun yürütülmesini sağlar.

Ayrıca, bazı yabancılar için istisnai uygulamalar veya farklı geçiş yolları söz konusu olabilir. Örneğin; aile birleşimi, yatırım yoluyla ikamet, öğrenci statüsünden çalışma statüsüne geçiş gibi durumlarda hukuki değerlendirme yapılması şarttır. Her yabancının durumu kendine özgüdür ve standart rehberlerle çözüm üretmek çoğu zaman yetersiz kalır.

Hatalı veya eksik başvurular yalnızca zaman kaybı yaratmakla kalmaz, aynı zamanda yabancının yasal statüsünü kaybetmesine, sınır dışı edilme riskiyle karşı karşıya kalmasına ya da yeniden Türkiye’ye giriş yasağı almasına yol açabilir. Bu gibi riskli durumlar profesyonel destek olmadan yönetilemez.

Türkiye’de oturma izni ve çalışma izni işlemlerinizin yasalara tam uyumlu şekilde yürütülmesi, hem sizin hem de işvereninizin hukuki güvenliğini sağlar. Bu nedenle, KL Legal Consultancy’nin uzman avukatlarından danışmanlık alarak sürecin her aşamasında destek almanız önerilir. İzmir başta olmak üzere Türkiye genelinde hizmet veren ekibimizle, işlemlerinizin eksiksiz ve hızlı şekilde tamamlanmasını sağlıyoruz.

Türkiye’de oturma ve çalışma izni sürecinizde, işlemlerinizin eksiksiz ve doğru şekilde yürütülmesi için KL Legal Consultancy’den profesyonel danışmanlık alabilirsiniz. Alanında uzman avukatlarımızla iletişime geçerek yasal haklarınızı en iyi şekilde koruyabilirsiniz.