KL Legal Consultancy Logo

Türkiye’de İkamet Süresi Dolduğunda Ne Olur? Kaçak Kalmanın Sonuçları ve Çözüm

Sorular

  1. Türkiye’de ikamet süresi dolan yabancılar ne yapmalı?
  2. Türkiye’de kaçak kalan yabancılar sınır dışı edilir mi?
  3. Türkiye’de ikamet izni süresi aşılırsa ne kadar ceza uygulanır?
  4. Türkiye’de vizesi biten yabancılar için giriş yasağı uygulanır mı?
  5. Türkiye’de sınır dışı edilen yabancılar ne kadar süre geri gelemez?
  6. Türkiye’de ikamet süresi aşıldığında nasıl gönüllü çıkış yapılır?
  7. Türkiye’de sınır dışı kararı alınan yabancı dava açabilir mi?
  8. Türkiye’de idari gözetim kararına karşı nasıl itiraz edilir?
  9. Türkiye’de ikamet ihlali yapanlar ne zaman sınır dışı edilir?
  10. Türkiye’de sınır dışı edilen yabancının seyahat masrafını kim öder?
  11. Türkiye’ye giriş yasağı nasıl kaldırılır?
  12. Türkiye’de geri gönderme merkezine alınan yabancı ne yapabilir?
  13. Türkiye’de sınır dışı edilen yabancı hangi ülkeye gönderilir?
  14. Türkiye’de çalışma izni iptal edilen yabancılar sınır dışı edilir mi?
  15. Türkiye’de gönüllü geri dönüş süreci nasıl işler?
  16. Türkiye’de ikamet izni başvurusu reddedilen kişi ne yapmalı?
  17. Türkiye’de sınır dışı edilen yabancı tekrar vatandaşlık başvurusu yapabilir mi?
  18. Türkiye’de kaçak çalıştığı tespit edilen yabancılar nasıl sınır dışı edilir?
  19. Türkiye’de oturum süresi biten yabancılar için hangi hukuki yollar vardır?
  20. Türkiye’de sınır dışı edilen yabancının avukat tutması zorunlu mu?

Türkiye’de İkamet Süresi Dolduğunda Uygulanan Hukuki Süreçler

Türkiye’de ikamet süresi dolan yabancılar hangi hukuki işlemlerle karşılaşır?

Türkiye’de bulunan yabancıların hukuki statülerini sürdürebilmeleri için sahip oldukları ikamet izninin süresine dikkat etmeleri son derece önemlidir. 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK), Türkiye’de yasal olarak kalabilmenin temel çerçevesini çizmektedir. Bu kapsamda, yabancının sahip olduğu vize, vize muafiyeti, ikamet izni, çalışma izni ya da çalışma izni muafiyet süresi dolduğunda ve bu süreyi aşmasına rağmen ülkede kalmaya devam ettiğinde, “yasal kalış hakkı ihlali” meydana gelir.

İkamet süresi dolan yabancının 10 günlük ek süresi içerisinde ülkeden çıkış yapmaması, kanunen kaçak durumuna düşmesine neden olur. Bu durum sadece idari para cezasına yol açmakla kalmaz, aynı zamanda sınır dışı edilme, idari gözetim altına alınma ve Türkiye’ye yeniden giriş yasağı gibi daha ağır yaptırımlarla da sonuçlanabilir. Sürenin dolmasından sonra yapılan ikamet izni uzatma başvuruları da işleme alınmaz ve kişi “düzensiz göçmen” statüsüne girer.

Bu noktada, birçok yabancı yasal sürenin önemini hafife almakta ve birkaç günlük gecikmenin ciddi sonuçlara yol açabileceğini göz ardı etmektedir. Oysa Türkiye’de ikamet süresinin ihlali, kamu düzeni açısından önem taşıyan bir durum olup, yabancıların hak ve özgürlüklerini ciddi biçimde etkileyebilir.

Bu gibi durumlarda bir Türkiye oturum izni avukatı ya da İzmir yabancılar hukuku avukatı desteği ile gecikmenin hukuki gerekçelerle izah edilmesi, potansiyel yaptırımların hafifletilmesi mümkün olabilir. Ayrıca, bu tür hukuki destek, olası sınır dışı işlemlerine karşı idari itiraz ve dava yollarının etkin kullanılmasını da sağlar.

Türkiye’de Kaçak Kalan Yabancıya Uygulanan Para Cezaları ve Giriş Yasakları

Türkiye’de kaçak kalan yabancılara hangi idari para cezaları ve giriş yasakları uygulanır?

Türkiye’de ikamet izni, vize ya da vize muafiyeti süresi sona erdiği halde ülkede kalmaya devam eden yabancılar, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu uyarınca hem idari para cezasına çarptırılır hem de ülkeye yeniden giriş yasağı ile karşı karşıya kalabilirler. Bu yaptırımların şiddeti, yabancının yasa dışı kalış süresine ve gönüllü olarak mı yoksa zorla mı sınır dışı edildiğine bağlı olarak değişir.

İdari para cezaları, 492 sayılı Harçlar Kanunu’na göre hesaplanır. Yabancı kişi, yasa dışı kalış süresine göre ceza ödemek zorundadır. Eğer bu cezalar ödenmezse, kişiye sınır kapısında daha ağır giriş yasakları uygulanabilir. Giriş yasağı süreleri genellikle şu şekilde belirlenir:

  • 3 aydan kısa süreli ihlal: Ceza ödenirse giriş yasağı uygulanmayabilir.
  • 3 ay – 6 ay arası ihlal: 1 ay giriş yasağı
  • 6 ay – 1 yıl arası ihlal: 3 ay giriş yasağı
  • 1 yıl – 2 yıl arası ihlal: 1 yıl giriş yasağı
  • 2 yıl – 3 yıl arası ihlal: 2 yıl giriş yasağı
  • 3 yıldan fazla ihlal: 5 yıl giriş yasağı

Yabancı, ihlalin fark edilmesinden önce kendiliğinden sınır kapısına gider ve tüm idari para cezalarını öderse giriş yasağı daha kısa olabilir veya hiç uygulanmayabilir. Ancak ödememesi halinde süreler otomatik olarak uzatılır ve Türkiye’ye yeniden giriş hakkı ciddi şekilde kısıtlanır.

Türkiye’ye yeniden giriş yasağının kaldırılabilmesi için ceza ödemesinin yanı sıra vize ve ikamet şartlarının yerine getirilmesi gerekir. Bu süreçte hukuki destek alınması, giriş yasağının süresinin azaltılması ve yeniden giriş başvurusunun kabul edilmesi açısından önemlidir. Bu nedenle bir Türkiye ikamet izni avukatı veya İzmir yabancılar hukuku avukatı desteğiyle giriş yasağı kararlarına karşı itiraz etmek mümkündür.

Türkiye’de Kaçak Kalmanın Sonuçları: Sınır Dışı Etme Kararları

İkamet süresi dolmuş yabancılar hangi durumlarda sınır dışı edilir?

Türkiye’de yasal kalış süresini aşan, yani vize, ikamet izni veya çalışma izni süresi dolduğu halde ülkede kalmaya devam eden yabancılar hakkında, Göç İdaresi tarafından sınır dışı etme kararı verilebilir. Bu karar, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54. maddesi çerçevesinde düzenlenmiş olup, yalnızca valiliklerce alınabilir.

Sınır dışı kararı alınması için belirli koşulların oluşması gerekir. Bu koşulların başında, yabancının yasal kalış hakkını ihlal etmiş olması yer alır. Özellikle, ikamet izni sona erdiği halde 10 günlük ek süresi içinde Türkiye’den çıkış yapmayan ve herhangi bir uzatma veya yeni başvuru yapmayan yabancı hakkında, 54. madde uyarınca sınır dışı etme kararı alınması zorunludur.

Aşağıda belirtilen durumlar da doğrudan sınır dışı sebebidir:

  • Vize veya vize muafiyet süresini 10 günden fazla aşmak
  • İkamet izni iptal edilmesine rağmen ülkeden ayrılmamak
  • Sahte belgelerle başvuru yapmak
  • Çalışma izni olmadan çalışmak
  • Kamu düzeni veya kamu güvenliği açısından tehdit oluşturmak

Sınır dışı kararı genellikle en fazla 48 saat içinde değerlendirilip sonuçlandırılır. Karar, gerekçesiyle birlikte ilgili yabancıya veya onun yasal temsilcisine ya da avukatına tebliğ edilir. Bu süreçte yabancı kişi, eğer profesyonel hukuki temsilcisi yoksa, hakları ve başvuru yolları hakkında da bilgilendirilir.

Sınır dışı kararına karşı, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde idare mahkemesine başvuru yapılabilir. Bu başvuru, yargılama süresi boyunca yabancının sınır dışı edilmesini durdurur.

Bu aşamada bir Türkiye sınır dışı avukatı veya İzmir yabancılar hukuku avukatı desteğiyle kararın hukuka aykırılığı ileri sürülerek yargı yoluna başvurulması, kişinin ülkeden çıkarılmasını engelleyebilir ve yeniden yasal statü kazanmasına olanak tanıyabilir.

Türkiye’de Sınır Dışı Etme Kararının Alınma ve Uygulama Süreci

Sınır dışı etme kararı nasıl alınır ve ne kadar sürede uygulanır?

Türkiye’de bir yabancı hakkında sınır dışı etme kararı, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54. maddesinde belirtilen şartların oluşması durumunda, valilikler tarafından alınır. Bu karar idari bir işlem olup, öncesinde mahkeme kararı gerektirmez. Ancak yargı yolu, karar sonrasında açık tutulmuştur.

Sınır dışı kararının değerlendirme süreci, ilgili göç idaresi birimi tarafından başlatılır ve karar en geç 48 saat içinde alınır. Bu hızlı süreçte, kişinin durumu Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün taşra teşkilatları tarafından incelenir. Eğer yabancı hakkında sınır dışı sebebi teşkil eden bir durum varsa, karar derhal tebliğ edilir.

Karar tebliğ edildikten sonra, yabancıya gönüllü olarak ülkeyi terk edebilmesi için 15 ila 30 gün arasında bir süre tanınabilir. Bu süre içerisinde kişi Türkiye’yi kendi imkânlarıyla terk ederse, çoğu durumda giriş yasağı daha kısa süreli olur veya hiç uygulanmayabilir.

Ancak, kaçma ve kaybolma riski olan, kamu düzeni veya güvenliği açısından tehdit oluşturan, sahte belge kullanan veya Türkiye’de yasadışı yollarla kalan kişilere bu süre tanınmaz. Bu tür yabancılar hakkında doğrudan idari gözetim kararı alınır ve Geri Gönderme Merkezleri’ne sevk edilirler.

Sınır dışı işlemi, Göç İdaresi tarafından koordine edilir ve uygulamada kolluk kuvvetleri tarafından gerçekleştirilir. Geri gönderme merkezinden ya da doğrudan bulunduğu yerden alınan yabancı, sınır kapılarına kadar eşlik edilerek ülke dışına çıkarılır.

Tüm bu süreçte, sınır dışı kararına karşı başvuru hakkı saklıdır. Yabancı veya onun yasal temsilcisi ya da avukatı, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde idare mahkemesine başvurabilir. Mahkeme başvurularını 15 gün içinde sonuçlandırmak zorundadır. Bu sürede veya yargı süreci tamamlanana kadar, yabancı sınır dışı edilemez.

Bu aşamada İzmir sınır dışı avukatı ya da Türkiye yabancılar hukuku avukatı ile çalışmak, hem kişinin ülkeyi gönüllü terk etme sürecini hukuki çerçevede yürütmesini sağlar hem de idari gözetim riskini en aza indirir.

Türkiye’de Sınır Dışı Edilen Yabancının Giriş Yasağı Süreleri ve Şartları

Sınır dışı edilen yabancı Türkiye’ye ne kadar süreyle giriş yasağı alır?

Türkiye’den sınır dışı edilen yabancılar için en sık uygulanan yaptırımlardan biri, belirli bir süre Türkiye’ye yeniden girişin yasaklanmasıdır. 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 9. maddesi uyarınca uygulanan giriş yasağı, hem düzensiz göçle mücadelede hem de kamu düzeninin korunmasında etkin bir idari araçtır.

Giriş yasağı süresi, yabancının sınır dışı edilme gerekçesine ve Türkiye’den çıkış yöntemine göre değişkenlik gösterir. Özellikle kendi isteğiyle çıkış yapan yabancılar ile zorla sınır dışı edilenler arasında önemli farklar vardır.

Giriş yasağı süresi şu şekilde belirlenmektedir:

  • 3 ay – 6 ay arası yasa dışı kalış: 1 ay giriş yasağı
  • 6 ay – 1 yıl arası yasa dışı kalış: 3 ay giriş yasağı
  • 1 yıl – 2 yıl arası yasa dışı kalış: 1 yıl giriş yasağı
  • 2 yıl – 3 yıl arası yasa dışı kalış: 2 yıl giriş yasağı
  • 3 yıldan fazla yasa dışı kalış: 5 yıl giriş yasağı

Yabancı kişi, sınır dışı edilmeden önce ülkeyi gönüllü olarak terk ederse ve idari para cezalarını öderse, giriş yasağı daha kısa olabilir veya hiç uygulanmayabilir. Ancak bu cezaların ödenmemesi durumunda, yasa dışı kalış süresi kısa dahi olsa giriş yasağı otomatik olarak devreye girer ve süresi uzar.

Bazı durumlarda, giriş yasağı süresi sona erdiği halde kişi hâlâ idari para cezalarını veya seyahat masraflarını ödememişse, Türkiye’ye yeniden girişi engellenebilir. Bu tür idari engeller, yabancının ülkeye girişine dair tahdit (yasaklama) kaydı oluşturulmasına neden olur.

Yabancı, hakkında tesis edilen giriş yasağına karşı idari itiraz yoluna başvurabilir. Bu başvuruların hukuki gerekçelere dayanması ve doğru belgelerle desteklenmesi şarttır. Profesyonel destek alınmaksızın yapılan başvuruların çoğu reddedilmektedir. Bu nedenle bir Türkiye ikamet izni avukatı veya İzmir sınır dışı avukatı ile çalışmak, giriş yasağının kaldırılması veya süresinin kısaltılması açısından büyük avantaj sağlar.

Türkiye’de İdari Gözetim Altına Alınma ve Alternatif Tedbirler

Sınır dışı edilecek yabancı hangi şartlarda idari gözetim altına alınır?

Türkiye’de sınır dışı etme kararı verilen yabancılar, bazı durumlarda doğrudan sınır dışı edilmez; bunun yerine “idari gözetim” altına alınabilir. İdari gözetim, yabancının ülkeyi terk etmesini sağlamak amacıyla geri gönderme merkezlerinde tutulmasını ifade eder ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 57. maddesinde düzenlenmiştir.

İdari gözetim kararı, valilikler tarafından alınır ve aşağıdaki durumlarda uygulanır:

  • Kaçma ve kaybolma riski bulunanlar
  • Türkiye’ye giriş veya çıkış kurallarını ihlal edenler
  • Sahte ya da asılsız belge kullananlar
  • Belirlenen sürede ülkeyi terk etmeyenler
  • Kamu düzeni, güvenliği veya sağlığı açısından tehdit oluşturanlar

Gözetim süresi başlangıçta en fazla altı ay olabilir. Ancak sınır dışı işlemlerinin tamamlanamaması durumunda bu süre en fazla altı ay daha uzatılabilir. Bu süreçte gözetimin gerekliliği her ay valilik tarafından değerlendirilir.

İdari gözetim altına alınan kişi, gerekçeli kararın kendisine bildirilmesiyle birlikte sulh ceza hâkimliğine başvurarak karara itiraz edebilir. Bu başvuru, gözetimi otomatik olarak durdurmaz. Hâkimlik, başvuruyu en geç beş gün içinde karara bağlar. Bu karar kesindir.

Ancak bazı durumlarda, idari gözetim yerine alternatif yükümlülükler uygulanabilir. Bu yükümlülükler şunlardır:

  • Belirli bir adreste ikamet etme
  • Düzenli bildirimde bulunma
  • Aile temelli geri dönüş danışmanlığı
  • Geri dönüş danışmanlığı hizmeti alma
  • Kamu hizmetlerinde gönüllülük esaslı görev alma
  • Teminat yatırma
  • Elektronik izleme (bileklik uygulaması)

Alternatif tedbirlerin süresi en fazla 24 ay olabilir. Bu yükümlülüklere uymayan yabancılar, yeniden idari gözetim altına alınabilir.

Bu süreçte bir Türkiye yabancılar hukuku avukatı ya da İzmir sınır dışı avukatı desteğiyle itiraz haklarının kullanılması, gerek idari gözetim kararının kaldırılması gerekse alternatif tedbirlerin belirlenmesi açısından büyük avantaj sağlar.

Türkiye’de Gönüllü Geri Dönüş ve Uygulama Koşulları

Sınır dışı kararı alınan yabancı gönüllü olarak nasıl geri dönebilir?

Sınır dışı kararı alınan yabancıların, Türkiye’yi terk etmeleri zorunludur. Ancak bu terk etme süreci yalnızca zorla sınır dışı edilme şeklinde gerçekleşmek zorunda değildir. 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu, özellikle düzensiz göçmenler için “gönüllü geri dönüş” imkânını da tanımaktadır. Bu yöntem, hem insani yaklaşımı hem de idarenin işlem yükünü hafifletmeyi amaçlamaktadır.

Gönüllü geri dönüş, sınır dışı edilmesi kararlaştırılan yabancının kendi rızasıyla ve iş birliği içinde Türkiye’den ayrılmasıdır. Bu süreç, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün onayı ve koordinasyonuyla yürütülür. Yabancı, bu yöntemi tercih ettiğinde geri gönderme merkezine alınmaksızın, daha az yaptırımla ülkesine dönebilir.

Göç İdaresi, gönüllü geri dönüş yapan yabancılara belirli desteklerde de bulunabilir. Bu destekler, ayni (örneğin yol masrafı, ulaşım) veya nakdi yardım şeklinde olabilir. Uluslararası kuruluşlar, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları da bu sürece dâhil edilerek geri dönüş daha sistematik bir şekilde sağlanır.

Gönüllü geri dönüş yapan kişilerin Türkiye’ye giriş yasağı süreleri çoğunlukla daha kısa olur. Özellikle idari para cezalarını ödeyen ve belirlenen süre içinde ülkeyi terk eden yabancılar hakkında, giriş yasağı kararı alınmaması da mümkündür.

Ancak bu süreçte dikkat edilmesi gereken en önemli husus, gönüllü geri dönüş başvurusunun usule uygun şekilde ve resmi merciler aracılığıyla yapılmasıdır. Aksi halde kişi, gönüllü çıkış yapsa dahi hukuken sınır dışı edilmiş sayılır ve tüm idari yaptırımlar (giriş yasağı, para cezası, tahdit kaydı vb.) uygulanır.

Bu nedenle bir İzmir sınır dışı avukatı veya Türkiye vatandaşlık avukatı yardımıyla gönüllü geri dönüş süreci başlatmak, hak kaybını önlemek ve ileride Türkiye’ye yeniden yasal yollardan giriş yapabilme olasılığını artırmak açısından son derece önemlidir.

Türkiye’de Sınır Dışı Masrafları ve Hukuki Sorumluluklar

Sınır dışı edilen yabancıların masraflarını kim karşılar ve hangi hukuki yükümlülükler doğar?

Türkiye’den sınır dışı edilen yabancıların seyahat masrafları, öncelikle kişinin kendisi tarafından karşılanmak zorundadır. 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 60. maddesi ile bu durum açık şekilde düzenlenmiştir. Yabancının pasaportu veya seyahat belgesi, sınır dışı işlemi tamamlanana kadar idare tarafından tutulabilir ve varsa mevcut nakdi varlığı masraflar için kullanılabilir.

Eğer yabancının mali durumu bu masrafları karşılamaya yetiyorsa, yolculuk için gereken bilet bedeli ve diğer temel giderler kişinin parasından tahsil edilir. Artan miktar kendisine iade edilir. Ancak yabancının hiç parası yoksa veya mevcut parası yetersizse, eksik kalan tutar Göç İdaresi Başkanlığı tarafından karşılanır. Bu durumda kamu kaynaklarından yapılan harcama, yabancı kişi adına amme alacağı olarak kayıt altına alınır.

Sınır dışı masrafları, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun çerçevesinde tahsil edilir. Bu borçların ödenmemesi durumunda, yabancı hakkında Türkiye’ye yeniden giriş yasağı uygulanabilir. Ayrıca bu tür borçlar için herhangi bir zamanaşımı süresi işletilmediğinden, yabancı bu borç nedeniyle süresiz bir şekilde ülkeye alınmayabilir.

Öte yandan, yabancı kişiyi Türkiye’ye davet eden veya onun kalışını garanti eden gerçek ya da tüzel kişiler de sınır dışı masraflarından sorumlu tutulabilir. Özellikle bir işverenin yabancı uyruklu kişiyi izinsiz çalıştırdığı tespit edilirse, hem idari para cezasına hem de sınır dışı ve geri gönderme masraflarını ödeme yükümlülüğüne tabi olur.

Bu durumda işveren, sadece yabancının değil, onunla birlikte sınır dışı edilen eş ve çocuklarının da:

  • Konaklama giderlerini,
  • Ulaşım giderlerini,
  • Gerekirse sağlık harcamalarını

karşılamakla yükümlüdür. Eğer bu masraflar Göç İdaresi tarafından karşılanmışsa, kamu tarafından yapılan tüm harcamalar işverenden tahsil edilir.

Bu nedenle hem yabancılar hem de onları çalıştıran gerçek/tüzel kişiler için sınır dışı süreci ciddi mali ve hukuki sorumluluklar doğurur. Sürecin doğru yönetilmesi ve hakların korunması için İzmir çalışma izni avukatı veya Türkiye yabancılar hukuku avukatı desteğiyle hareket edilmesi büyük önem taşır.

Türkiye’de İkamet Süresi Aşımı ve Sınır Dışı Sürecinde Avukat Desteğinin Önemi

Sınır dışı edilme sürecinde avukatla çalışmak neden gereklidir?

Türkiye’de ikamet süresi dolmuş yabancıların karşılaştığı en ciddi hukuki yaptırımlardan biri sınır dışı edilme sürecidir. Bu süreç, yalnızca idari işlemlerle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda ciddi sonuçlar doğuran bir dizi yasal süreci de beraberinde getirir. Özellikle ikamet izni süresini aşan yabancılar hakkında çok kısa sürede sınır dışı kararı verilebilmekte ve bu kararın uygulanması da hızlı şekilde gerçekleşmektedir.

Bu noktada, bir avukatın hukuki desteği sadece öneri değil, çoğu durumda bir gerekliliktir. Bir Türkiye oturum izni avukatı ya da İzmir sınır dışı avukatı, yabancı kişinin:

  • Hakkındaki sınır dışı kararına karşı zamanında ve etkili biçimde dava açmasını,
  • İdari gözetim kararına karşı sulh ceza hâkimliğine başvuru yapmasını,
  • Giriş yasağı süresinin kaldırılması veya kısaltılması için başvuru hazırlanmasını,
  • Gönüllü geri dönüş işlemlerini doğru biçimde başlatmasını sağlar.

Avukat desteğiyle hareket edilmesi, sadece sınır dışı kararının iptalini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda kişinin Türkiye’de yasal kalış hakkını yeniden kazanmasına da imkân tanıyabilir. Yanlış başvuru, eksik belge ya da geç yapılan itirazlar geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açabilir.

Ayrıca sınır dışı edilen yabancıların Türkiye’ye yeniden girişlerine engel teşkil eden idari para cezaları ve kamu alacaklarının çözümü de hukuki uzmanlık gerektirir. Bu tür işlemlerde hukuki danışmanlık almak, hem zaman kaybını önler hem de mali zararların en aza indirilmesini sağlar.

Türkiye’de ikamet süresini aşmışsanız, hakkınızda sınır dışı kararı alınmışsa veya gönüllü çıkışla ilgili prosedürlere başlamak istiyorsanız, işlemlerinizin eksiksiz ve doğru biçimde yürütülmesi için KL Legal Consultancy’den profesyonel danışmanlık alabilirsiniz. Alanında uzman İzmir vatandaşlık avukatı ve Türkiye yabancılar hukuku avukatı kadromuzla iletişime geçerek yasal haklarınızı en iyi şekilde koruyabilirsiniz.

Popüler Aramalar

  • ikamet izni süresi doldu

  • Türkiye’de yasal olmayan kalış

  • yabancılar için giriş yasağı

  • ikamet izni cezası

  • deport edilen yabancı

  • Türkiye’den sınır dışı edilme

  • oturum izni uzatma süresi

  • ikamet izni başvurusu

  • kaçak kalış cezası

  • Türkiye’de ikamet izni ihlali

  • sınır dışı kararı itirazı

  • göç idaresi para cezası

  • e-ikamet sistemi başvuru

  • Türkiye’ye yeniden giriş yasağı

  • Karşıyaka oturum izni avukatı

  • İzmir yabancılar hukuku avukatı

  • Türkiye’de oturum ihlali ne demek

  • ikamet süresi dolunca ne yapılmalı

  • göç idaresi ceza ödemesi

  • yabancıların Türkiye’de kalma süresi

  • karşıyaka yabancılar hukuku avukatı

  • izmir yabancılar hukuku avukatı

  • oturum izni avukatı karşıyaka

  • oturum izni avukatı izmir

  • karşıyaka oturum izni avukatı

  • izmir oturum izni avukatı

  • karşıyaka vatandaşlık avukatı

  • izmir vatandaşlık avukatı

  • izmir çalışma izni avukatı

  • karşıyaka çalışma izni avukatı

  • izmir oturma izni avukatı

  • karşıyaka oturma izni avukatı

  • izmir ikamet izni avukatı

  • karşıyaka ikamet izni avukatı

  • izmir sınır dışı avukatı

  • karşıyaka sınır dışı avukatı

  • çifte vatandaşlık

  • çalışma izni ilk başvuru

  • çalışma izni uzatma başvurusu

  • doğumla türk vatandaşlığının kazanılması

  • doğum yeri esasına göre türk vatandaşlığı

  • sonradan türk vatandaşlığının kazanılması

  • evlat edinme ile türk vatandaşlığı

  • seçme hakkı ile türk vatandaşlığı

  • istisnai olarak türk vatandaşlığı

  • evlenme yoluyla türk vatandaşlığı

  • k.k.t.c. vatandaşlarının türk vatandaşlığı

  • ikamet şartı aranmaksızın vatandaşlık

  • ikamet şartına bağlı vatandaşlık

  • kısa dönem ikamet izni

  • aile ikamet izni

  • öğrenci ikamet izni

  • uzun dönem ikamet izni

  • insani ikamet izni

  • insan ticareti mağduru ikamet izni

  • çalışma izni muafiyeti

  • izmir vatandaşlık başvurusu

  • karşıyaka vatandaşlık başvurusu

  • izmir göçmenlik hukuku