KL Legal Consultancy Logo

Red Kararlarına İtiraz

Türkiye’de Vatandaşlık, İkamet İzni ve Çalışma İzni Red Kararlarına İtiraz Hakkında Sık Sorulan Sorular

  1. Türkiye’de vatandaşlık başvurusu red kararına karşı hangi yasal yollar izlenebilir?
  2. Türkiye’de ikamet izni red kararına karşı nasıl dava açılır?
  3. Türkiye’de çalışma izni red kararına karşı idare mahkemesine başvuru yapılabilir mi?
  4. Türkiye’de vatandaşlık red kararı alındığında yeniden başvuru yapılabilir mi?
  5. Türkiye’de ikamet izni başvurusu reddedilen yabancılar ne kadar sürede itiraz edebilir?
  6. Türkiye’de çalışma izni başvurusu reddedilirse yürütmenin durdurulması talep edilebilir mi?
  7. Türkiye’de vatandaşlık red kararına karşı alınan iptal davası ne kadar sürede sonuçlanır?
  8. Türkiye’de ikamet izni red kararlarında avukatla çalışmak zorunlu mudur?
  9. Türkiye’de çalışma izni red kararına karşı itiraz dilekçesi nereye sunulmalıdır?
  10. Türkiye’de vatandaşlık red kararında kamu düzeni gerekçesine nasıl itiraz edilir?
  11. Türkiye’de ikamet izni red kararı alan yabancılar sınır dışı edilir mi?
  12. Türkiye’de çalışma izni red kararına karşı idari itiraz hakkı var mı?
  13. Türkiye’de vatandaşlık başvurusunun reddine karşı idare mahkemesi ne kadar sürede karar verir?
  14. Türkiye’de ikamet izni red kararına karşı açılan davalarda başarı şansı nedir?
  15. Türkiye’de çalışma izni red kararına karşı yapılan itirazlarda hangi belgeler gerekir?
  16. Türkiye’de vatandaşlık red kararına karşı uzman avukatla çalışmanın avantajları nelerdir?
  17. Türkiye’de ikamet izni red kararı sonrası yeniden başvuru hakkı var mı?
  18. Türkiye’de çalışma izni red kararı sonrası yabancı ne kadar sürede ülkeden çıkmalıdır?
  19. Türkiye’de vatandaşlık red kararı tebliğ edilmezse dava süresi başlar mı?
  20. Türkiye’de red kararı sonrası KL Legal Consultancy nasıl hukuki destek sağlar?

Türkiye’de Red Kararlarına İtiraz Sürecinin Hukuki Çerçevesi

Türkiye’de red kararlarına karşı hangi hukuki yollar izlenebilir?

Türkiye’de yabancıların vatandaşlık, ikamet izni, çalışma izni ve benzeri başvurularına ilişkin idari merciler tarafından verilen red kararları, doğrudan bireyin temel hak ve özgürlüklerini etkileyen işlemlerdir. Bu tür kararların hukuka uygunluk denetiminin yapılabilmesi için 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ve 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu gibi temel yasal dayanaklar çerçevesinde idari ve yargısal başvuru yolları tanınmıştır.

Öncelikle, yabancıya yönelik alınan red kararı yazılı olarak tebliğ edilmelidir. Tebliğ tarihinden itibaren, ilgili kanun ve yönetmeliklerde belirtilen süreler içinde itiraz veya dava yolları kullanılabilir. Çoğu durumda bu süre 30 gündür. Red kararına karşı önce idari itiraz (itiraz mercii varsa) ve ardından idare mahkemesinde iptal davası açma hakkı mevcuttur.

Türkiye’de red kararına karşı başvurulabilecek hukuki yollar arasında idari başvuru (itiraz), yeniden değerlendirme talebi, idare mahkemesinde iptal davası açma ve yürütmenin durdurulması talebi yer alır. Özellikle "Türkiye vatandaşlık başvurusu", "çalışma izni reddi" ve "ikamet izni reddi" gibi işlemlere karşı idare mahkemesi yolu, etkili bir başvuru mekanizması sunar. Bu süreçlerde bir "Türkiye yabancılar hukuku avukatı" ile çalışmak, hem sürelerin kaçırılmaması hem de usul hatalarının önlenmesi açısından büyük önem taşır.

İzmir gibi büyükşehirlerde "izmir vatandaşlık avukatı" veya "izmir oturum izni avukatı" gibi uzmanlık alanlarında hizmet veren hukuk büroları, özellikle çok sayıda yabancı başvuruya ev sahipliği yapan bölgelerde profesyonel destek sağlamaktadır.

Türkiye’de Vatandaşlık Başvurusu Red Kararlarına İtiraz Yolları

Türkiye’de vatandaşlık başvurusu reddedilen yabancılar hangi mercilere başvurabilir?

Türk vatandaşlığı başvuruları, özellikle sonradan kazanılma hallerinde, idari takdire dayalı değerlendirmelerle sonuçlanabilmektedir. 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 11. maddesi gereğince, belirli şartları taşıyan bir yabancı, yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığı kazanabilir. Ancak bu şartları taşıması, başvuru sahibine mutlak bir hak sağlamaz. Başvuru idarenin takdirine bağlı olarak reddedilebilir.

Vatandaşlık başvurusunun reddine ilişkin karar, İçişleri Bakanlığı tarafından verilir ve ilgiliye yazılı olarak bildirilir. Ret gerekçeleri çoğu zaman “kamu düzeni, milli güvenlik, yeterli gelir” gibi geniş değerlendirme alanlarına dayandığından, hukuki destek ile başvuru yapılması bu aşamada kritik hale gelir.

Ret kararının tebliğinden itibaren 60 gün içinde idare mahkemesinde iptal davası açılabilir. Bu davalar genellikle başvuru sahibinin dosyasına sunulan belgelerin yeterliliği, kamu düzenine tehdit teşkil edip etmediği, Türkçe bilgisi, gelir durumu ve Türkiye ile kurduğu bağ üzerinden değerlendirilir. Davacı, vatandaşlığı kazanmak için gerekli tüm şartları taşıdığını ve idarenin takdir yetkisini ölçüsüz kullandığını ispatlamakla yükümlüdür.

“Türkiye vatandaşlık başvurusu” sürecinde bir “Türkiye vatandaşlık avukatı” ile çalışmak, başvuru dosyasının hazırlanmasından ret sonrası dava sürecine kadar tüm aşamalarda etkili olur. İzmir gibi yabancı nüfusun yoğun olduğu bölgelerde, “izmir vatandaşlık avukatı” arayışı bu tür durumlarda önemlidir.

Özellikle yatırım yoluyla vatandaşlık başvurularında da benzer ret kararları ile karşılaşılabilmekte; bu durumlarda da itiraz ve dava yolları aynı şekilde işletilmektedir.

Türkiye’de Çalışma İzni Red Kararlarına İtiraz Usulleri

Türkiye’de çalışma izni başvurusu reddedilen yabancılar nasıl itiraz edebilir?

Türkiye’de yabancıların çalışma izni başvuruları, 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu çerçevesinde değerlendirilir ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından sonuçlandırılır. Başvuru sahibinin Türkiye’de yasal olarak bulunması, işverenin belirli koşulları sağlaması ve pozisyonun ulusal işgücü politikalarına uygun olması esastır. Ancak bu şartlar sağlansa dahi başvuru, idarenin takdirine bağlı olarak reddedilebilir.

Çalışma izni başvurusu reddedildiğinde, karar gerekçeli olarak elektronik sistem üzerinden veya yazılı şekilde başvuru sahibine iletilir. Ret kararına karşı itiraz, başvurunun reddinden itibaren 30 gün içinde yapılmalıdır. Bu itiraz, aynı mercie gerekçeli bir dilekçe ile sunulabilir.

İtiraz sürecinde önce idari başvuru yapılması (yeniden değerlendirme talebi) tavsiye edilir. Bakanlık, başvurunun yeniden incelenmesine karar verebilir. Bu aşamada eksik belge, yanlış sınıflandırma veya yanlış değerlendirme gibi hususlar detaylıca açıklanmalıdır.

İdari başvuru olumsuz sonuçlanırsa ya da doğrudan yargı yoluna gidilmek istenirse, 60 gün içinde idare mahkemesine iptal davası açılabilir. Bu davada, “çalışma izni ilk başvuru” veya “çalışma izni uzatma başvurusu” işlemlerinin hukuka aykırı şekilde reddedildiği ispatlanmalıdır.

İzmir gibi büyük şehirlerde başvuru yoğunluğu nedeniyle teknik hatalara bağlı red kararları sık görülmektedir. Bu nedenle “izmir çalışma izni avukatı” veya “karşıyaka çalışma izni avukatı” gibi yerel uzman desteği, hem başvuru hem itiraz süreçlerinde belirleyici rol oynar.

Türkiye’de İkamet İzni Red Kararlarında İtiraz Süreçleri

Türkiye’de ikamet izni reddedilen yabancılar hangi süreler içinde hangi adımları atmalıdır?

İkamet izni başvuruları, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu uyarınca değerlendirilir ve Göç İdaresi Başkanlığı’nın il ve ilçe müdürlükleri tarafından karara bağlanır. Türkiye’de kısa dönem, aile, öğrenci, uzun dönem gibi çeşitli ikamet izni türleri bulunur ve her biri farklı kriterlere dayanır. Yabancıların yaptığı ikamet izni başvurusu, belirtilen şartların sağlanmaması durumunda reddedilebilir.

Red kararı, başvuru sahibine gerekçeli olarak yazılı şekilde tebliğ edilir. Bu kararın tebliğinden itibaren 60 gün içinde idare mahkemesine iptal davası açılabilir. Ancak bazı hallerde, başvuru sahibi il göç idaresine doğrudan itiraz başvurusunda da bulunabilir; bu yöntem idari çözüm yollarının tükenmeden yargıya gitmeyi önleyebilir.

İtiraz ve dava sürecinde, başvurunun neden reddedildiği dikkatle analiz edilmelidir. Genellikle, yetersiz belge sunumu, konut şartlarının uygun olmaması, Türkiye’de kalma amacının yeterince açıklanamaması veya kamu düzenine tehdit oluşturduğuna dair değerlendirmeler, red gerekçesi olabilir. Bu tür değerlendirmelere karşı etkili hukuki argümanlar ve belgelerle karşılık verilmesi gerekir.

İzmir, yabancıların yoğun olarak yaşadığı bir şehir olduğu için “izmir oturum izni avukatı” veya “izmir ikamet izni avukatı” gibi alan uzmanı destekleri, sürecin başarıyla yürütülmesi açısından kritiktir. Yanlış bilgi veya eksik belge nedeniyle alınan red kararları, deneyimli bir avukatın müdahalesiyle iptal ettirilebilir.

Unutulmamalıdır ki, ret kararı sonrasında Türkiye’de izinsiz kalan yabancılar hakkında sınır dışı işlemi başlatılabilir. Bu nedenle başvurunun reddi halinde zaman kaybetmeden hukuki destek alınması son derece önemlidir.

Türkiye’de Turkuaz Kart Red Kararlarına Karşı İtiraz Hakkı

Türkiye’de Turkuaz Kart başvurusu reddedilen yabancıların hakları nelerdir?

Turkuaz Kart sistemi, 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu çerçevesinde yüksek nitelikli yabancıların Türkiye’de süresiz çalışma ve ikamet hakkı elde etmesini sağlayan özel bir uygulamadır. Bu sistem kapsamında yapılan başvurular, Uluslararası İşgücü Genel Müdürlüğü tarafından değerlendirilir. Ancak her başvuru, Bakanlıkça belirlenen nitelik kriterlerine uygun bulunmadığında reddedilebilir.

Turkuaz Kart başvurusu reddedilen yabancıya, karar gerekçeli olarak bildirilir. Ret gerekçeleri çoğunlukla başvuru sahibinin mesleki deneyim, eğitim seviyesi, bilimsel katkı, Türkiye’ye sağlayacağı fayda gibi ölçütlerde yetersiz görülmesine dayanır. Ancak bu değerlendirmeler idarenin takdirine dayandığı için hukuki denetime tabidir.

Ret kararına karşı, tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içinde idare mahkemesinde iptal davası açılabilir. Bu davalarda temel mesele, başvuru sahibinin sunmuş olduğu belgelerin değerlendirme kriterlerini karşılamasına rağmen keyfi biçimde reddedilip edilmediğidir. Bu nedenle dava dilekçesi hazırlanırken, başvuruya konu belgelerin niteliği ve sağlanacak katkının somut olarak ortaya konulması gerekir.

Turkuaz Kart başvurusunun reddi halinde itiraz süreci, özellikle alanında uzman bir “Türkiye çalışma izni avukatı” ile yürütülmelidir. Yüksek nitelikli iş gücünü hedef alan bu sistemde, hukuki destek alınmadan yapılan itirazlarda başarı şansı düşmektedir. İzmir gibi bölgelerde “izmir çalışma izni avukatı” veya “karşıyaka çalışma izni avukatı” ile iş birliği yapılması, sürecin profesyonelce yönetilmesini sağlar.

Ayrıca, bazı durumlarda idari başvuru ile yeniden değerlendirme talep edilmesi de mümkündür. Bu yöntemle, aynı başvuru dosyası yeniden ele alınıp olumlu bir sonuç elde edilmesi sağlanabilir.

Türkiye’de Serbest Bölgelerde Çalışma İzni Red Kararlarına İtiraz

Serbest bölgelerde çalışma izni reddedilen yabancılar hangi idari yolları kullanabilir?

Serbest bölgelerde çalışmak isteyen yabancılar için özel bir hukuki çerçeve mevcuttur. 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu’na dayanılarak hazırlanan “Serbest Bölgelerde Çalışacak Yabancıların Çalışma İzinlerine Dair Yönetmelik” kapsamında, bu bölgelerde çalışmak isteyen yabancıların mutlaka önceden izin alması gerekmektedir. Ancak bu izin başvurularının her zaman olumlu sonuçlanması mümkün değildir.

Çalışma izni başvurusu, serbest bölge müdürlüğü aracılığıyla Bakanlığa iletilir ve burada değerlendirilir. Red kararları genellikle başvuru dosyasındaki eksiklikler, çalıştırılacak pozisyonun uygun görülmemesi, başvuru sahibinin mesleki yeterliliğiyle ilgili sorunlar veya işverenin yükümlülüklerini yerine getirmemesi gibi gerekçelere dayanır.

Red kararı alındığında, başvuru sahibi veya işveren, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde Bakanlığa itiraz başvurusu yapabilir. Bu başvuru, doğrudan yazılı olarak ve gerekçeli biçimde yapılmalıdır. İtirazın reddedilmesi halinde, kararın iptali için 60 gün içinde idare mahkemesine başvurulabilir.

Bu süreçte, “Türkiye çalışma izni avukatı” ile çalışmak, özellikle serbest bölgelere özgü teknik ve hukuki detayların doğru yönetilmesi açısından önemlidir. İzmir gibi serbest bölgelerin yoğun olduğu bölgelerde “izmir çalışma izni avukatı” veya “karşıyaka çalışma izni avukatı” desteği, sürecin daha etkin ilerlemesini sağlar.

Serbest bölgelerde çalışma izni süreçleri, diğer izinlerden farklı bir prosedüre sahip olduğu için ret durumlarında standart yöntemler yerine uzman desteğiyle özel stratejiler geliştirilmelidir.

Türkiye’de Uluslararası Koruma Statüsü Red Kararlarına İtiraz Usulleri

Uluslararası koruma başvurusu reddedilen yabancılar hangi yargı yoluna başvurabilir?

Uluslararası koruma başvurusu; mülteci, şartlı mülteci veya ikincil koruma statüsü elde etmek amacıyla yapılır ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu kapsamında değerlendirilir. Başvuru sahibi, statü şartlarını taşımadığı gerekçesiyle Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından red kararı ile karşılaşabilir.

Red kararı, gerekçeli ve yazılı şekilde başvuru sahibine bildirilir. Tebliğ edilen red kararına karşı ilk başvuru yolu idari itirazdır. Başvuru sahibi, tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde Uluslararası Koruma Değerlendirme Komisyonu’na itirazda bulunabilir. Bu komisyonun kararına karşı ise 30 gün içinde idare mahkemesinde iptal davası açılabilir.

İdare mahkemesine yapılan başvurular hem kararın iptalini hem de yürütmenin durdurulmasını içerebilir. Yürütmenin durdurulması kararı alındığında, yabancının sınır dışı edilmesi geçici olarak durdurulur ve Türkiye’de kalmasına izin verilir. Bu, başvuru sahibinin uluslararası koruma hakkını kaybetmemesi açısından kritik öneme sahiptir.

Uluslararası koruma statüsü başvurularında, özellikle red gerekçelerinin güvenlik, kimlik eksikliği veya sığınma şartlarının sağlanmaması gibi konulara dayanması sık görülmektedir. Bu gibi teknik ve hassas konuların hukuki argümanlarla yeniden değerlendirilmesi, deneyimli bir “Türkiye yabancılar hukuku avukatı” ile mümkündür.

İzmir, uluslararası koruma başvurularının sıkça yapıldığı şehirlerden biridir. Bu nedenle, “izmir yabancılar hukuku avukatı” gibi uzman kişilerden alınacak destek, hem idari başvuruların hazırlanması hem de mahkeme sürecinin yönetimi açısından belirleyicidir.

Türkiye’de Yabancıların Vatandaşlık, İkamet İzni ve Çalışma İzni Gibi Başvurularına İlişkin Red Kararlarının İptali İçin İdare Mahkemesine Başvuru

Yabancıların vatandaşlık, ikamet izni ve çalışma izni başvurularına ilişkin red kararlarına karşı Türkiye’de idare mahkemesinde nasıl dava açılır?

Türkiye’de ikamet izni, çalışma izni ve vatandaşlık gibi başvurular yabancılar açısından hem yasal hakların kullanımı hem de ülkede kalışın sürdürülebilirliği açısından kritik öneme sahiptir. Ancak bu başvurular idari makamlarca çeşitli gerekçelerle reddedilebilir. Bu red kararlarına karşı etkili hukuki yol, idare mahkemesinde iptal davası açmaktır.

İkamet izni başvurularında red kararı genellikle Göç İdaresi İl Müdürlükleri tarafından verilir. Çalışma izni başvuruları ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yetkisindedir. Vatandaşlık başvurularına ilişkin red kararları ise İçişleri Bakanlığı tarafından alınır. Bu kararların her biri idari işlem niteliğindedir ve idare mahkemesi denetimine tabidir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu uyarınca, bu red kararlarının tebliğinden itibaren 60 gün içinde yetkili idare mahkemesine iptal davası açılabilir. Davacı, idari işlemin dayandığı gerekçelerin hukuka aykırı olduğunu ve kendisine zarar verdiğini ispatlamakla yükümlüdür. Dava dilekçesinde ayrıca yürütmenin durdurulması da talep edilebilir; bu talep kabul edilirse işlem geçici olarak durdurulur ve başvuru sahibi sınır dışı edilme veya statü kaybı riskinden korunur.

Bu tür davalarda “türkiye vatandaşlık avukatı”, “izmir ikamet izni avukatı” veya “türkiye çalışma izni avukatı” gibi uzmanlık alanlarına sahip bir avukatla çalışmak, hem hukuki strateji geliştirilmesi hem de sürecin hızlı ve etkili yürütülmesi açısından büyük avantaj sağlar.

Özellikle İzmir gibi yüksek başvuru hacmine sahip illerde, deneyimli bir “izmir yabancılar hukuku avukatı” ile çalışmak, dava başarı oranını önemli ölçüde artırabilir.

Türkiye’de Vatandaşlık, İkamet İzni ve Çalışma İzni Red Kararlarına İtiraz Süresinin Kaçırılması Halinde Ne Yapılır?

Red kararına süresi içinde itiraz edemeyen yabancılar ne gibi haklarını kaybeder?

Türkiye’de yabancıların yaptığı vatandaşlık, ikamet izni ve çalışma izni başvuruları idari merciler tarafından reddedilebilir. Bu red kararlarına karşı başvuru süresi içinde dava açmak, hem yasal hakların korunması hem de sınır dışı edilme gibi risklerin önlenmesi açısından hayati önem taşır. Ancak bazı durumlarda yabancılar, bu süreyi kaçırabilir. Peki, bu durumda ne yapılabilir?

Vatandaşlık başvurusu reddedilen yabancı, tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içinde idare mahkemesinde dava açmalıdır. Aynı süre, Göç İdaresi tarafından verilen ikamet izni redleri ve Çalışma Bakanlığı tarafından verilen çalışma izni redleri için de geçerlidir. Bu sürenin kaçırılması halinde, karar kesinleşmiş sayılır ve işlem aleyhe sonuç doğurur: örneğin, ikamet izni reddedilmiş bir yabancı artık Türkiye’de yasal olarak kalamaz ve hakkında sınır dışı işlemi başlatılabilir.

Ancak bazı istisnai durumlar da mevcuttur. Tebligatın hiç yapılmamış ya da usulsüz yapılmış olması halinde, dava açma süresi başlamamış sayılır ve bu durumda sürenin geçtiği iddiası hukuken geçersiz olur. Bu gibi durumlarda yeniden süre kazanımı mümkündür.

Bunun dışında, ret kararından sonra yeniden başvuru yapılması da başka bir yoldur. Örneğin, vatandaşlık veya çalışma izni red kararı sonrası, yeni bilgi ve belgelerle başvuru yenilenebilir. Ancak ikamet izni başvurusu retlerinde, kişinin Türkiye’den ayrılması gerekebileceğinden, bu yol her zaman uygulanabilir değildir.

Bu nedenle “türkiye oturum izni avukatı”, “türkiye vatandaşlık avukatı” veya “izmir sınır dışı avukatı” gibi uzmanlık alanlarında deneyimli bir hukukçunun rehberliğiyle hareket etmek, süresi kaçırılmış işlemlerde dahi hak kaybını önlemede kritik rol oynar.

Türkiye’de Vatandaşlık, İkamet İzni ve Çalışma İzni Red Kararlarına İtiraz Sürecinde Avukat Desteğinin Önemi

Red kararlarına karşı yapılan başvurularda avukatla çalışmanın avantajları nelerdir?

Türkiye’de yabancıların yaptığı vatandaşlık, ikamet izni ve çalışma izni başvuruları idari mercilerce çeşitli nedenlerle reddedilebilir. Vatandaşlık başvurularında genellikle milli güvenlik, kamu düzeni ya da yeterli bağ kurulamadığı gerekçeleri; ikamet izni başvurularında ise belge eksikliği, konut şartları, geçim kaynağı yetersizliği gibi nedenler; çalışma izni başvurularında ise işveren yükümlülüklerinin karşılanmaması veya başvurunun uluslararası işgücü politikasına aykırı görülmesi gibi gerekçeler öne çıkar.

Bu red kararlarına karşı idari itiraz ve idare mahkemesi yoluyla itiraz mümkündür. Ancak bu süreçte usul hataları, sürelerin kaçırılması veya yeterli hukuki argüman sunulamaması gibi nedenlerle yabancıların hak kaybı yaşaması çok sık karşılaşılan bir durumdur. Bu noktada, alanında uzman bir avukatın desteği hayati öneme sahiptir.

Özellikle “türkiye vatandaşlık avukatı”, “izmir oturum izni avukatı”, “türkiye çalışma izni avukatı” gibi spesifik deneyime sahip avukatlar, başvuru dosyasının hazırlanması, ret gerekçelerine yönelik hukuki savunmaların geliştirilmesi, dava dilekçelerinin oluşturulması ve yargı sürecinin profesyonel biçimde yürütülmesi gibi alanlarda çok ciddi katkı sağlar.

Avukat desteği, yalnızca hukuki bilgi değil, aynı zamanda doğru strateji, etkili yazım dili ve resmi mercilerle iletişim kabiliyeti bakımından da başvurunun kaderini belirleyebilir. Ret kararlarının etkili biçimde iptal edilmesi, çoğu zaman bu desteğin alınmasına bağlıdır.